
Bu Korona geceleri uykular iyice gitti,
Şahdı şahbaz oldu yani,
Elimde uzaktan kumanda dönüyor duruyorum,
Yatakta bir sağda,bir öbür taraftayım,
Uykularda uyku değil zaten
Sanki araftayım.
Yine öyle zor bir gece,
Rüyamda babamı görüyorum,
Çatıya çıkan merdivenlerin başında,
Üzerinde çift cepli Kanadyen gömleği,
Alnı hafifçe terli, yüzü biraz yorgun,
Saçlarını limonla geriye taramış,
Yanına yaklaşıyorum,
Babacığım diyorum,seni çok özlemişim,
Çatıyı işaret ediyor eliyle,
Gel,diyor,
Birlikte çıkıyoruz,
Sağdaki ilk odada,
Yıllardır içini açmadığım eski bir sandığı gösteriyor,
Özlüyorsan diyor,
Ben işte oradayım,
Geçmişin izleri o eski sandıklarda,
Sarı yapraklar ve eski resimler arasındadır bakarsan,
Yani hatırlandıkça yaşar,unutulunca ölür insan...
Yutkunuyorum,devam ediyor,
Burada benim zamanla falan işim yok zaten,
Hergün geçmişten yeni bir sayfa açıyorum,
Oğlum ! diyor, ben artık hatıralarla yaşıyorum...
Birden yıllardır mezarına gitmediğimi hatırlıyor,
Yüzümü eğiyor,utanıyorum,
Düşüncelerimi okuyarak,sevgiyle omzuma dokunuyor,
Üzüntü ve endişelerinin farkındayım, diyor,
Çocuklar ay çiçekleri gibidir,
Doğduklarında yüzleri güneşe doğru bakar,
Güneş sevgidir,masumiyettir,
Sonra gün gelir
Birçoğu kafasını başka yöne çevirir,
Sevgi bazen arkada kalır yani !
Kimi zaman Tanrı'nın planları farklı olur,
Kimi zaman da çıkarlar masumiyetin önüne geçer,
Ana,babalığa gelince,
Çaresizlikler içerisinde yol aramaktır unutma ..!
Kolay çocuk yoktur, az sabır vardır yani...
Baba ben de mi?
Hayır dercesine yüzümü okşuyor ve devam ediyor,
Ülkenin geleceği de uykularını kaçırıyor biliyorum,
Öyle zamanlar olur ki insan hayatında,
Yaşananlara biçare kalamazsın,
Öyle meşe odunları yönetir ki bazen kaderini,
İstesen,keserle bile yapamazsın,
Böyle zamanlarda ne kendini üzecek,
Ne de topluma darılacaksın,
Tam aksine,
Atatürk ilkelerine daha da sıkı sarılacaksın,
Bu günler de birgün tarihin tozlu sayfalarına yazılır,
Unutma ! yıllar sonra,
Deli İbrahim ile Fatih'in resimleri yanyana asılır...
Birden ter içinde uyanıyorum,
Kalbim küt küt atıyor,
Ses yapmayan çoraplarımı giyiyor,
Çatıya çıkıyorum,
Gözüm etrafımda,
Sanki babam beni izliyor,
Sandığı yavaşça açıyorum,
Yıllardır elimi sürmediğim
Eski belgeler,şiirler,çerçeveler, resimler,
Hepsini sevgiyle okşuyorum...
Aslında bu rüya olayı ne kadar da garip ve gizemli,
Babamın değimiyle,
Anlaşılmayacak bir muamma
Dipsiz bir kuyu,
Babacığım huzur içinde uyu...
Çatıdan mutfağa doğru yavaşça süzülüyorum,
Aklımda Zeki Müren'den eski bir şarkı,
Şimdi uzaklardasın,gönül hicranla doldu,
Hiç ayrılamam derken,kavuşmak hayal oldu
Bilmem ki sonunda kavuşma umudu olmasa
Gönül bu acılara dayanır mı?
Saat dokuza geliyor
Çayı demlesem mi acaba
Figen uyanır mı ?
İSTANBUL , MAYIS 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder