10 Nisan 2025 Perşembe

HEDİYE

























                   








Eminönü, Kadıköy vapur iskelesi, 14 şubat,
Hava açık, dışarıda soğuk bir poyraz,
Karşıda Topkapı Sarayı, Sarayburnu, martılar,
Akşama balık mı alsam ?
Yanında salata, beyaz şarap,
Aslında eski balıklarda kalmadı,
Yemek sonrası hep ağızda kötü bir tat kalıyor,
Kapılar açıldı, Kadıköy vapuru yolcu alıyor.
Sakin bir köşe seçiyorum,
Karşımda temiz giyimli yaşlı bir adam oturuyor,
Göz göze geliyoruz bir ara,
Elimdeki mavi kurdeleli hediye paketini işaret ediyor,
Hediye almak bir sanattır,
Anlamadım,diyorum,
Yaklaşarak gülümsüyor ve tekrarlıyor,
Zor iştir hediye almak,
Bir yanıt verme ihtiyacıyla,
14 şubat diyorum ,işte malum gün,adet olmuş,
Sözümü kesiyor,
Hediye bir karakter yansımasıdır unutma!
İçine ne koyarsan koy,
Açınca içinden sen çıkarsın yani.
Şaşkınlıkla bakarken devam ediyor,
Hediye hem aldığın kişiye verdiğin değerin,
Hem de o değeri ifade etme yeteneğinin bir ölçüsüdür,
Sevginin gözü,sözün özüdür hediye,
Hani o sayılı ve farklı renklerde seçilen çiçekler,
Yeterince düşünmeden alınan kitaplar,
Hastanelere taşınan oda kolonyaları tarzı şeyler var ya!
Onlar hediye değil, düşünce tembelliğidir.
Tamam ama, insanlar ne yapsın,diyorum,
Zaten hayat şartları ortada,
Biraz abartmıyor musunuz ?
Yanılıyorsun diyor,
Hediye, bilinenin aksine parasız bir değer ifade ölçüsüdür,
Ayrıca ,değeri azaldıkça anlamı artar,
Parayla ters orantılıdır yani.
Düşünsene, gece emeğiyle fırına atılan bir çörek,
Kaç düzüne güle eşittir?
Bir çocuğun ilk resminde,
İçine sevdiklerini koyduğu evin piyasa değeri nedir mesela?
Aslında, azla çok verme sanatıdır hediye.
Ayrıca, hediye vardır gönüllerde eser,
Hediye vardır insanı ezer,
Kimseye karşılığını veremeyeceği yük yüklemeyeceksin,
Hayranlık beklerken nefret biriktirebilirsin, unutma!
Düşünce ve fedakarlığın iç içe geçtiği yerde kalmalıdır hediye..
Gün gelir sevdiklerinin sana ihtiyaç duyduğunu hissedersin,
İşte o an gerekçe üretmeden sınırlarını zorlamaktır hediye.
Bazen telefonda sıcak bir ses olur,
Bazen yanında candan bir nefes,
Yani, beklemedikleri anda çaresizliğe sorgusuz uzanan,
Dost bir eldir hediye.
Sana düşen tarafına gelince,
Doğru zamanda doğru şeyi yapmanın huzuru,
Gece yatarken kendine vereceğin en değerli hediye olur.
Bazen yaptıklarında ölçüyü kaçırdığını,
Çevrenin yargılama sınırlarını aştığını hissedebilirsin,
Yok artık, bu kadar da olur mu? denilebilir yani,
İşte o anda yaptıklarını sorgulamaksızın,
Kendi doğrularında direnmek,
Tüm eleştirileri göz ardı edebilmektir hediye.
An olur haksızlığa uğradığını düşünür,
Kendini alabildiğine yalnız hissedebilirsin,
İşte o an,haklılığını haykıracak gücün olduğunu bile bile,
Yılların hatırına susan bir dil,
Bir sabırdır hediye,
Sonra bir 12 aralık gelir,
Kara bir oğlan açar hayata gözlerini,
Gelir sevginin doruğuna oturur,
Tanrının sana uzanan elleri olur hediye,
Hediye deyince geçmeyeceksin yani..
Vapur iskeleye yanaşıyor,
Yaşlı adama veda edip,
Merdivene yönelen kalabalığa karışıyorum.
Zayıf, kara kuru bir çocuk, 
Flütle İzmir marşını çalıyor,
Kafamın iyice karıştığı bir gün daha yaşıyorum,
İskelede rüzgar soğuk esiyor,
Bere mi taksam, üşüyorum..








İSTANBUL, ŞUBAT 2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SESSİZ HAYKIRIŞLAR

Siz beni Söylediklerimle tanırsınız, Suskunluğumu bir duysanız Utanırsınız.. SUADİYE , ŞUBAT 2025