BİLEMEZSİN
Haziran ortası, Hava oldukça sıcak, Denize bakıyorum, Öfke köpükleri dalgalanıyor üzerinde, Sanırım, deniz de benim gibi uykusuz geceden, Azalan zamanların umutsuz sabahlarında Belki de huzursuzluğunu kusuyordur inceden..? Şezlonga uzanıp beklesem, Köpükler de hüzünler gibi Sessizce kaybolur gider mi? Yüzüm güneşe dönük uzanıyorum, Karşımda orta yaşlı bir çift, Yan tarafımda ise yaşlıca bir adam, Denizi seyrediyorlar, İskelede dört kişiyiz yani. Sanırım onlar da benim gibi Köpüklerin gitmesini bekliyorlar. Karşımdaki adam eşiyle sohbet ediyor, Kulak misafiri oluyorum, Adam endişeli, Düşünceleri yorgun sesine aksediyor, Hanım, diyor, Bir ömür, bu kadar emek, bu kadar çaba, Neye yarayacak acaba? Sanırım çocuklarını kastediyor.. Kadın, cevabını bilmediği soruyu düşünürken Adam devam ediyor; Yapılanların değeri gerçekten biliniyor mu sence? Kadın suskun beklerken, Eşi duyduğumuzu farkedip Sevimli bir tebessümle bizim tarafa yöneliyor: Sizler de işittiniz sanırım, Ne dersiniz ? Büyük fedaka...