Elli yaş dediğin nedir ki..!
Var mısın ?
Yetmişinci yaşını bir tren istasyonunda kutlayalım seninle.
Hani,Avrupa'da o çok sevdiğin,
Trenlerin içine bir panter başı gibi uzandığı,
Pretzel kokulu, 24 saat yaşayan istasyonlar var ya !
İşte onlardan birinde mesela.
Hatta, dışarıya çıktığımızda,
Şehrin akıcı güzelliği ile bizi beklediğini bile bile,
Tüm günümüzü orada geçirelim.
Sen yine aynı kadın,
Alımlı,isyankar ve güzel,
Broşürler arasında dolanırken,
Dar sokaklarında butikleri,
Pencerelerinden sarkan kırmızı sardunyaları,
Meydana açılan küçük kafeleriyle,
İsmini hiç duymadığımız bir yere,
Gidiş,dönüş iki bilet al istersen.
Hatta, dışarıya çıktığımızda,
Şehrin akıcı güzelliği ile bizi beklediğini bile bile,
Tüm günümüzü orada geçirelim.
Sen yine aynı kadın,
Alımlı,isyankar ve güzel,
Broşürler arasında dolanırken,
Dar sokaklarında butikleri,
Pencerelerinden sarkan kırmızı sardunyaları,
Meydana açılan küçük kafeleriyle,
İsmini hiç duymadığımız bir yere,
Gidiş,dönüş iki bilet al istersen.


Şehrin sokaklarında anlamsızca gezinelim.
İçimizi bir kafede, 21 Mart 2027 güneşiyle ısıtalım mesela.
Sonra yorulunca,istasyona geri dönüp kalabalığa karışalım,
Bir gün,alacağımız biletin geri dönüşü olmayacağını bile bile,
Yaşam hiç bitmeyecekmiş gibi yaşayalım..
MART 2007 İSTANBUL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder