Karışıklık içindeki düzeni severim ben,
Herşey bıraktığım yerde,
Bıraktığım gibi durmalı yani,
Örneğin;
Çizili alanlara hapsedilmiş bahçeler
Anlamsız gelir bana,
Benim bahçem
Çiçeklerin kuralsızca açtığı,
Ayrık otlarının çimlerden utanmadığı
Korkusuz ve özgür alanlar olmalı..
Sokak kedilerini
Ev kedilerinden daha çok severim mesela,
Kediyle aramda kendiliğinden ve
Esaretsiz bir bağ oluşmalı,
Bensiz de var olabilmenin korkusuzluğuyla
Sokulmalı yanıma ve hemen gitmemeli,
Döndüğümde de neredesin diye sitem etmemeli.
Bir başka örnek
Giysilerimle ilgili:
Gardropta karışık yaşamalı
Kazaklarım,gömleklerim vesaire,
Kural tanımadan dağılmalı
Dolabın içerisine,
Ve özgürce beklemeliler
Beni kaygısızca, öylesine..
Masamdaki notlar
Yapıştırdığım yerde kalmalı,
Hangi duygularla,
Nereye bıraktığımı
Ve nereden başlayacağımı
Hatırlatmalı bana..
Müzik listem karmakarışık olmalı,
Bir Halep'ten bir Şam'dan misali,
'And the waltz goes on' ile başlamalı,
Cem Karaca ile devam etmeli,
Sonra fonda,
Irmak kenarındaki evinin penceresinde
Hüzünlü ve güzel yüzüyle bakan
Anneannem gözükmeli,
Ve bir Sarı Gelin çalmalı damardan..
Kadına gelince,
Bak burası mühim,
Gecenin son elbisesi
Buruşuk atılmalı koltuğun üzerine,
Ve uyandığımda o elbise bana,
Sabahın öncesindeki gecenin
Tüm sıcaklığını anımsatmalı.
Saçlar dağınık ve
Anlamsızca dökülmeli yüzünün üzerine,
Sudan önce ben dokunmalıyım
Dudaklarına, gözlerine..
Uzun lafın kısası,
Bir türlü sevemedim bu el yapımı
Tertip ve özeni,
Öğrenilmiş karmaşada buluyorum ben
Huzurlu düzeni...
MART 2022, SUADİYE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder