Haziran ortası,
Hava oldukça sıcak,
Denize bakıyorum,
Öfke köpükleri dalgalanıyor üzerinde,
Sanırım, deniz de benim gibi uykusuz geceden,
Azalan zamanların umutsuz sabahlarında
Belki de huzursuzluğunu kusuyordur inceden..?
Şezlonga uzanıp beklesem,
Köpükler de hüzünler gibi
Sessizce kaybolur gider mi?
Yüzüm güneşe dönük uzanıyorum,
Karşımda orta yaşlı bir çift,
Yan tarafımda ise yaşlıca bir adam,
Denizi seyrediyorlar,
İskelede dört kişiyiz yani.
Sanırım onlar da benim gibi
Köpüklerin gitmesini bekliyorlar.
Karşımdaki adam eşiyle sohbet ediyor,
Kulak misafiri oluyorum,
Adam endişeli,
Düşünceleri yorgun sesine aksediyor,
Hanım, diyor,
Bir ömür, bu kadar emek, bu kadar çaba,
Neye yarayacak acaba?
Sanırım çocuklarını kastediyor..
Kadın, cevabını bilmediği soruyu düşünürken
Adam devam ediyor;
Yapılanların değeri gerçekten biliniyor mu sence?
Kadın suskun beklerken,
Eşi duyduğumuzu farkedip
Sevimli bir tebessümle bizim tarafa yöneliyor:
Sizler de işittiniz sanırım,
Ne dersiniz ?
Büyük fedakarlıklar
Büyük sevgiler biriktirir mi sizce?
Ben soruyu algılamaya çalışırken,
Yanımdaki yaşlı adam beklemeden
Kalın ve yorgun bir sesle yanıtlıyor:
Sanırım bilemezsiniz,
Neden? diyor adam ,şaşkın bakışlarla,
Devam ediyor yaşlı adam,
Sizinle eşinizi görüyorum arada bir,
Şu beyaz Mersedes'i kullanıyorsunuz,
Evet ama ,ne alakası var arabayla?
Yani, varlıklı bir ailesiniz tahminimce,
Evet diyor adam, iş adamıyım,
Allah'a şükür ,biraz birikimim de var,
Bu birikim de ilginç bir sözcük!
Nasıl birikiyor,
Ben de neden birikmedi bilmiyorum?
Ama neyse, konumuz bu değil,
Sonra devam ediyor;
Sevildiğini bilmek,
Varlıksız insanlar için
Tanrı'nın bir ödülüdür,
Çocuklarına bırakacak bir şeyin yoksa,
Sana gösterilen sevgiler de, tepkiler de,
Lekesiz ve çırılçıplaktır yani!
Varlıklıysan, duyduğun güzel sözlerin
Ne kadarının gerçek olduğunu
Hiç bir zaman bilemezsin,
Tanrı'nın adaleti de tam buradadır işte,
Burada denge zenginlerin aleyhine çalışır.
Eğer varlıklıysan
Sevgilere ilişkin doğruları öğrenemeden
Ölebilirsin yani..
Sevgi sözcüklerinin gerçekliğine
Geride hatıralarından başka bir şey bırakamıyorsan
İnanabilirsin ancak.
Kadın ve adam şezlonglarını yaklaştırıyorlar,
Yaşlı adamın fütursuz ama bilgece yorumları Kafalarını karıştırıyor sanırım,
Ve kadın konuşuyor:
Sözleriniz gerçekçi olabilir ama can yakıyor,
Kafa karıştırıyor,
Yaşlı adam gülerek;
Burada, gerçeklerle yüzleşebilme cesareti yarışıyor,
Benim yorumum
Çalışmadığınız yerden geldiği için
Kafanız karıştı sanırım.
Kadın devam ediyor;
Peki, diyelim ki varsayımınız doğru,
Hiç çıkış yolu yok mu?
Ne tavsiye edersiniz yani?
Yaşlı adam, sakin ve hüzünlü bir ses tonuyla
Devam ediyor;
Zamanınızın daraldığını hissettiğinizde
Çevrenizi dikkatle izleyin,
Önceleri sizi acımasızca eleştirenler,
Etrafınızda dolanmaya başlarlarsa,
Sakın o anda
Değerinizi anlayıp değiştiklerini sanmayın,
Neden, artan sevgileri değil
Sizin eksilen yıllarınız olabilir,
Ya değilse, diyor kadın,
Ya gerçekten üzülüyorlarsa,
Dedim ya,
Konu, neyin doğru olduğu değil,
Sizin bunu asla bilemeyecek olmanız,
Doğru yanıtların listesi
Hiç kimsede yok yani..
Ben, yapılacak tek şeyin,
Sonuç ne olursa olsun umursamadan
Doğrularda direnmeyi
Sürdürmek olduğunu düşünüyorum.
Siz ,eğilen omuzlarınıza ve doktorlara bakmayın,
Gerçekte, insanı ayakta tutan
Kas ve iskelet sistemleri değil,
Einstain'nin söylediği gibi:
İlkeleri ve hayata karşı duruşlarıdır bence.
Yani, tekerlekli sandalyede,
Ayaktakilerden
Daha dik ve onurlu olmak ta mümkün..
Konuşmaları orada bırakıp
Yavaşça denize yöneliyorum,
Köpükler yok olmuş,
Deniz pırıl pırıl,
Hava çok net ve açık,
Ayvalık ile Midilli'nin birleştiği yer
Bir göl gibi sarmış körfezi,
Girsem, uzun uzun yüzsem,
Deniz kokusunu içime çeksem
Ve orada bıraksam kaybolan zamanları..
Şezlongda konuşmalar hararetle sürüyor,
Merak ediyorum!
Acaba, kadınla adam
Yaşlı adamdan bıkmış mıdır?
Bu gece dolunay var sanırım,
Yengeç'e yer ayırtsak
Sardalya çıkmış mıdır?
SUADİYE, ARALIK 2021